Tüm vücut şekillendirme ameliyatları bir süreci ifade eder. Bu süreç ameliyat öncesi dönem, ameliyat ve ameliyat sonrası dönem olarak üç döneme ayrılır. Diyet ve egzersiz özellikle ameliyat sonrası dönemin en önemli bileşenidir. Bu dönemde, cilt sıkılaşması ve lenf drenajını artıran özel cihazlarla tedavinin eklenmesi sonuçları mükemmelleştirir.
Vücut şekillendirme operasyonlarının neredeyse olmazsa olmazı Liposuction ve yağ enjeksiyonlarıdır. Bu işlemlere ek olarak kalitesi bozulmuş cilt fazlalıklarının çıkarılması ve yerçekimine bağlı sarkmış dokuların ideal konumlarına geri alınması vücut şekillendirme operasyonlarının diğer önemli bileşenleri.
Bu anlamda vücut şekillendirme operasyonu planlanan hastaları ikiye ayırmak en doğrusu; cilt fazlalığı ve düzensizliği olan hastalar ve olmayan hastalar.
Cilt fazlalığı belirgin olmayan ve cilt kalitesi iyi hastalarda liposuction ve yağ dokusu enjeksiyonları genelde istenen sonuçların alınması için yeterli olabilmektedir. Liposuction ile ilgili hastalarımızın zaman zaman yanlış anladığı konu bu işlemin sadece bir kilo verme yöntemi olarak görülmesidir. Liposuction yöntemi asıl olarak bir vücut şekillendirme yöntemi aslında yani bu işlemden sonra da harcadığımızdan daha fazla kalori alırsak bir şekilde kilo alırız. Belki aynı yerden değil ama o kiloyu alırız. Bu anlamda hastalarımızın operasyon sonrasında aşırı kalori alımından kaçınmaları ve eğer mümkünse egzersiz yapmaları önemli. Liposuction yöntemi vücutta yağ dokusu hemen hemen her yerde bulunduğu için boyundan ayak bileğine kadar her bölgedeki kalınlığı inceltmek için kullanılabilmektedir.
Liposuction ile aldığımız yağları vücut şekillendirmede en çok meme, kalça ve bacak bölgelerinde kullanmaktayız. Şu anda bu bölgeleri şekillendirmede elimizde 2 tane çok etkili yöntem var; yağ enjeksiyonları ve protezler. Ne yazık ki bunların dışında uzun etkili ya da kalıcı yöntemler ve maddeler güvenilirliği kanıtlanmamış ve FDA onayından geçmemiş maddeler ve uzun dönemli zararlı etkileri ortaya çıkma ihtimalleri var. Kollajen ve yapıtaşı olan güvenilir bileşenlerin dokularda kalış süreleri 1-2 sene ile sınırlı ve pahalı.
Cilt kalitesi bozulmuş ve sarkmaları olan hastalarımızda ise bu yöntemlere ek olarak fazla cildin alınması ve dokuların yeniden şekillendirilmesi gereklidir. Tabi bu operasyonlar sonrasında bu bölgelerde bir iz olması kaçınılmaz. Fakat burada uygun plastik cerrahi teknikleriyle bu izler saklanmakta ve zamanla görünürlüğü azalmaktadır.
Burada ayrıca bahsedilmesi gereken bir konuda abdominoplasti dediğimiz karın germe ameliyatında, gelişen yeni tekniklerle tüm karın bölgesine liposuction yapılıp sonrasında klasik abdominoplasti operasyonunda yapılanın tersine karın derisini tabandan kaldırılmadan yapılan ve sonrasında çok daha kısa bir iz ve erken dönemde normal hayata dönüşü mümkün kılan lipoabdominoplasti yöntemidir. Bu yöntem sayesinde eski yönteme göre çok daha kısa bir iz, liposuction sayesinde tüm karın bölgesinde incelme ve bel kıvrımının yeniden ortaya çıkarılması ve operasyon sonrası istenmeyen sonuçlarda ciddi bir azalma sağlanmaktadır. Tabi hastalarımızın bu yöntem konusunda bilgili ve uygulayan klinikleri tercih etmeleri ve haberdar olmaları önemli.